18 Ağustos 2011 Perşembe

Az Kaldı....

BUGÜN TAM 39 HAFTA 3 GÜN OLDU.....
her hafta çarşamba günü yaptığımız gibi dün de Zeynep hanımın babası sevgili eşimle doktorumuza gittik. Yaklaşık 9 aydır aklımdaki kaygılar korkular değişmemiş bir halde yine hastane yolunu yürüdüm. ( işallah bebeğim iyidir, işallah doğum yoluna girmiştir, işallah ikimiz de sağlıklıyızdır. v.b) tüm bunların yanında bu hafta bir dilek daha eklendi: İşallah açılma başlamış ve doğum yakındır....AMA YOK....KIZIMIN YERİ GAYET RAHAT OLDUĞU  İÇİN HENÜZ GELMEYE NİYETİ OLMADIĞINI ÖĞRENDİK...


Doktorumuz haftaya salı yani beklenen doğum tarihi olan 23 ağustos günü kontrole çağırdı ve ekledi:
-eğer hala doğum gerçekleşmemişse suni sancı veririz....
Ben o anın andavallığıyla çok bir şey anlamasam da eve gelince aklım başıma geldi.

NE SUNİ SANCI MI????

Ama ben en doğal hali neyse öyle doğum yapmak istiyordum. Ağrı kesicisiz, serumsuz, gerektiğinde NST uygulanacak bir doğum....Şimdiyse Suni sancı ihtimali vardı. Her zaman yaptığım gibi forumdaki annelere bu durumu ilettim. sağolsunlar hepsi de anında yanıt verdi. Açıkçası söyledikleri içime buz gibi su serpti desem yeridir. Bir çoğu doğumunun tam 40. haftada gerçekleştiğini yani daha zamanım olduğunu, bazıları da suni sancı çok gerekli olursa bile bunun artık eskisi kadar acı vermediğini söyledi. Bir nebze olsun rahatladım...

Yaklaşık iki gündür bel ve kasık ağrılarım artmış durumda, tabi her ağrıyı doğum sanma refleksim de aynı oranda artıyor. Kızımı bekliyorum, heyecanlı, mutlu, sabırsız ve umutla canımın parçasını bekliyorum....


SENİ ÇOK SEVİYORUM MELEĞİM:)))
Devamı

14 Ağustos 2011 Pazar

Normal Bir Doğum İçin...


Eğer normal doğum yapmanızda hiç bir engel yoksa, ama bir yandan da korkuyorsanız aşağıdaki telkinler oldukça işinize yarayacaktır. Tüm bu cümleleri tekrarlayın ve unutmayın siz ne ilk ne de sonuncusunuz.

buyrun bakalım....



Kolay, Rahat bir Doğum için Telkinler
Bebeğimin doğumuna hazırlanırken bütün korkularımı bir kenara bırakıyorum.
Bebeğim nihayet bana geleceği için rahat ve mutluyum.
Sorunsuz, kolay bir doğuma odaklanıyorum.
Bedenim ne yapması gerektiğini biliyor.
Aklım, bedenim rahat.
Kendime güveniyorum. Kendimi güvende hissediyorum.
Kaslarım doğumu kolaylaştırmak için uyum halinde çalışıyor.
Bedenimde doğal bir anestezinin gezdiğini hissediyorum.
Doğumun her aşamasından hızla ve kolaylıkla geçerken rahatlıyorum.
Rahmimin ağzı dışarıya doğru açılıyor ve bebeğimin aşağıya kaymasına izin veriyor.
Tamamen rahatlıyorum ve doğumumu Doğaya teslim ediyorum.
Bebeğimin rahmimden kolaylıkla geldiğini tasavvur ediyorum.
Bebeğimin doğumu kolay olacak, çünkü ben çok rahatım.
Doğru nefes alıp veriyorum ve gerginliği engelliyorum.
Bedenimin gevşediğini hissediyorum.
Doğumumu bebeğime ve bedenime teslim ediyorum.
Nefesimin muhteşem bir balonu doldurduğunu tasavvur ediyorum.
Doğumumun her türlü gidişatına hazırım.
Bebeğim usulca ilerliyor.
Bedenimin her kasılması bebeğimi bana biraz daha yaklaştırıyor.
Doğum ilerledikçe bedenimi daha da rahatlatıyorum.
Tamamen gevşemiş ve rahatlamış durumdayım.
Bedenim durgun ve gevşek.
Her kasılmayı nefesimle karşılıyorum; vücudum rahat.
Doğumumu bebeğime ve bedenime teslim ediyorum.
Her kasılmayla derin bir nefes alıyorum.
Bütün korkuları bir kenara bırakıyor ve bebeğimi mutlulukla kucaklıyorum.
Devamı

12 Ağustos 2011 Cuma

Beklemek Ne Zormuş!!


38 HAFTA 4 GÜN
Başlıktan da anlaşılacağı üzere hamileliğimin en sıkıntılı zamanındayım. Her ne kadar sıkıntılı bir durum olmasa da beklemek tek başına yeterince sıkıcı. Bugün itibariyle 38+4 gün oldu. Doğuma hazırlık kasılmaları da kendini yavaş yavaş göstermeye başladı. tek sorun her kasılmayı doğumun başlangıcı sanmam. Sonrasında rutin kasılmalar olduğunu öğreninceki hayal kırıklığım. Günlerim böyle geçiyor kısacası. Neydi samuel Beckett'in oyununun ismi Godot'u beklerken; işte aynen öyle. Godot bir türlü gelmez ya oyunda benim kızım da öyle mi olacak acaba???Gerçi daha erken dimi? 40 hafta sonuçta hatta 42. haftada bile gelen bebekler var. Bu süreçten çıkardığım  en büyük ders ise bilinmeyenin insanı gerçekten korkuttuğu. her ne kadar soranlara korkmuyorum desem de kendimle baş başa kaldığımda bazen tırsmıyor değilim. Aman kimse duymasın:))))


Çarşamba günkü kontrolümüzde doktor herşeyin normal gittiğini ve bu aralar doğuracak gibi durmadığımı söyledi. Kızım biraz aşağıya inmiş. Bunu da yaptığı çatı muayenesiyle anladı. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim. Muayene olmadan önce bazı forumlarda okuduğum  hiç bir şeyin doğru olmadığını gördüm. Çatı muayenesinde doktorun tek yaptığı iki parmağıyla bebeğin geçeceği aralığı kontrol etmek. Derin bir nefes alıyorsunuz ve bu işlem en fazla 1 dakika sürüyor. ismi lazım olmayan forumlara bakarsanız; yok efendim doktor kolunu sokmuş, yok dayanılmazmış...Basit bir muayeneyi bu şekilde efsaneleştiren insanlar doğumu nasıl anlatırlar siz düşünün artık. Bugün bir kere daha anladım ki erkekler askerlik hikayeleri konusunda masal anlatmaya ne  kadar heveslilerse kadınlar da doğum hikeyeleri konusunda öyleler. Şu anda bu yazıyı okuyan tüm hamilelere sesleniyorum. Kötü hikayelerin hiç birini dinlemeyin, çoğu masal zaten....

Bu haftanın verileri ise şöyle;
ben yaklaşık 1 kilo vermişim( hamilleğin sonlarında normal olduğu üzere)
kızım ise tam 3240 gram olmuş.( tombiş yani)


Az evvel bir sancı geldi ama...Yoksa?????Offf bu da değilmiş:)))))
Devamı

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Sonunda!!!!


                                                 3 AĞUSTOS 2011 / 37 HAFTA 2 GÜN

Başlıktan da anlaşılacağı üzere yaklaşık bir haftadır karnımda yan gelip yatan kızım dün bi baktık ki dönmüş ve doğum pozisyonuna girmiş. Bir haftadır çeşitli sezeryan hikayeleriyle boğulmıuş olan annesi ise deriiiiiiiiiiiiiiiiiiiiin bir oh çekmiş. Şu an itinbariyle eğer çok büyük bir aksilik olmazsa kızım normal yollarla dünyaya gelecek gibi görünüyor. Kontrol esnasında kızımın yüzünü de ilk kez bu kadar net gördüm. Allahım bu nasıl bir güzellik ve mucize. derlerdi de inanmazdım. Yaşamayan bu duyguyu kesinlikle bilemez. Karnımdayken böyle bir de hayırlısıyla doğduğunda ilk kelimelerini ettiğinde sesini duyduğumda neler olacak çok merak ediyorum.


Bu  haftanın bir diğer güzelliği de doğumhane ziyaretim oldu. Doktoruma nasıl bir doğum istediğimin ayrıntılarını anlatırken ( ki bence bunu her hamile doğumdan önce doktoruyla görüşmeli) doğumhaneyi görme isteğimi de kendisine ilettim ve benim canım doktorum bu isteğimi hemen yerine getirdi. Neler mi gördüm? Açıkçası doğumhaneyi hiç bilmeden görmeden doğuma girmektense öncesinde yapılacak bir ziyaretin ne kadar faydalı olduğunu gördüm. O sırada görevde olan ebelerle konuştum ve sancılarımı çekeceğim odadan doğum yapacağım yere kadar her yeri gezdim. Psikolojik açıdan da ilk doğumunu yapacak annelere önerim bu ziyareti gerçekleştirmeleri. En azından doğumun yani bilinmeyenin korkusu bir nebze azalmış oluyor. Ziyaret esnasında ebelerden birinin önerisini de buraya yazmadan edemeyeceğim. yaklaşık 3 haftam kaldığını söyleyince bana doğumu kolay gerçekleştirebilmem için rahim kaslarını açıcı özelliği olan hurma yememi önerdi. Günde 3-4 tane hurma yemek kolay doğumu sağlıyormuş. İlk defa duyduğum bu öneriyi hemen hayata geçirdim. İşe yarayıp yaramadığını ise ancak doğumdan sonra paylaşabileceğim.

Yukarıdaki son fotoğrafında da görüldüğü üzere benim canım kızım bu hafta tam 2900 gram. Son olarak şunu da belirtmeliyim ki hamile olduğunuzu en çok hissettiğiniz haftalar son 2-3 haftaymış yeni anladım. Hem kızımın hareketlerini çok net hissediyorum( küçük ellerini ayaklarını hatta poposunu) hem de sıkıntılar had safhaya  çıkıyor( uykusuzluk, tuvalet seansları, bel ve kasık ağrıları) ama her ne olursa olsun o muhteşem sona yaklaştığını bilmek dünyanın en güzel duygusu...
HERKESİN BU DUYGUYU YAŞAYABİLMESİNİ TEMENNİ EDİYORUM....
Devamı
Tema resimleri Ollustrator tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

© 2011 Zeynep Ceylan, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena | Türkçeleştiren: Furkan Özden