30 Ocak 2012 Pazartesi

Havuçlu Cevizli Kek

Tarifin kaynağı yine küçük sararmış bir tarif defteri. Benim yıllar önce yazdığım ama yıllardır yapmaktan sıkılmadığım ve her yaptığımda övgüler aldığım bir tarif. İç malzemelerini çeşitlendirerek
 ( havuç+elma gibi) kullanabileceğiniz gibi, içerisinde kullanılan havucu katı meyve sıkacağında sıkılan havucun posası olarak da kullanabilir, böylece o değerli posayı da çöpe dökmemiş olursunuz.



Havuçlu Cevizli Kek
Malzemeler:


  • 2 su bardağı havuç rendesi ( posası da olabilir)
  • 1 su bardağı şeker
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağından iki parmak eksik sıvı yağ
  • 1 su bardağı dövülmüş ceviz
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 su bardağı un
Hazırlanışı:
  1. Yumurta ve şekeri köpürene kadar çırpın.( bu keklerinizin daha iyi kabarmasını sağlar)
  2. Üzerine havuç rendesi ve yağı koyup, spatula yardımıyla karıştırın.
  3. Üzerine ceviz ve tarçını ekleyin.
  4. Unu ve kabartma tozunu eleyip malzemelere ekleyin ve hafifçe karıştırın.
  5. Önceden yağladığınız kek kalıbına malzemeleri dökün.
  6. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırına kekinizi koyup, ısıyı 160 dereceye getirin.20-20 dakika kadar pişirin.
Fırından çıkardığınız kekinizi sıcacık bir çayın yanında afiyetle yiyin. 
*Bu keki de derin dondurucu da aylarca saklayabilir, çıkarınca hiç bir işlem yapmadan 10 dakika sonra yiyebilirsiniz.
Devamı

23 Ocak 2012 Pazartesi

Nasıl Geçti Habersiz....


 O GÜZELİM 5 AY...


şarkıda da deniyor ya, nasıl geçti habersiz, o güzelim yıllarım...bunu sana uyarlıyorum imdi kızım; nasıl geçti bu 5 ay hala anlamış değilim...bugün itibariyle 6. aya girmiş durumdayız.

evet evet her ne kadar bana öyle şaşkın baksan da 6 aylık oldun. 6 aydır bizim tuhaf ama bir o kadar da güzel dünyamızda, tüm şirinliğin ve şaşkınlığınla VARsın. derlerdi de inanmazdım; doğduğun gün daha dün gibi. ama o arada geçen beş ay o kadar flu ki; her gün fotoğraflarını çekmesem inanamazdım bu 5 ayın nasıl geçtiğini...tam da bu yüzden her hafta fotoğraflamaya devam ediyorum büyümeni. sanki çekmesem fotoğraflarını, bir şeyler kaçıracakmışım gibime geliyor...sence de öyle değilmi??


Peki,ne oldu bu 5 ayda?neler olmadı ki? şimdi yanımda mışıl mışıl uyuyan bir mucizeye dönüştün. sadece uyuyan değil ama, uyanır uyanmaz bana gülümseyen( bunda her uyandığında yanında olmamın etkisi büyük) gün içinde neşeli çığlıklar atan, hatta kikirdeyen, yediğimiz yemeklerden gözünü ayıramayan( ama hala benim süte talim eden, kararlıyım, dönmem) bazen tuhaf sesler çıkaran( o kadar tuhaf ki sadece tuhaf diyebiliyorum) yüzümüzü gözümüzü yolan, babanla konuşurken dikkatle bizi dinleyen, sana şarkılar söylerken beni hayran hayran dinleyen, kızılamayacak kadar güzel ve gözlerinden akıl fışkıran bir mucizeye dönüştün...


"ne çabuk büyüdü değil mi?" 
akşamları babanla en az bir kez bu cümleyi kuruyoruz.Bundan sonra gelecek günler hakkında pek bir bilgim yok. ama tek bildiğim her gün geçtiğinde aynı cümleyi kuracak oluşumuz. büyümene bir türlü inanamayacağız herhalde; ta ki bir gün sen bize bunu söyleyinceye kadar. acaba bir gün anne ben artık büyüdüm diyecek misin? biz o günleri görebilecek miyiz? insan evladı olunca daha çok korkuyor ölümden...Bu kadar açık ve net...5. ayın bittiği bu gün çok karışık duygular içerisindeyim anlayacağın...sana baktıkça daha çok karışıyor duygularım...

bundan sonra daha değişik günler bekliyor bizi. misal bir ay sonra katı gıdalarla tanışacaksın.( ki bu süreci ayrıntılı yazma taraftarıyım) yani yemek yiyeceksin:) şimdiden kaşığını tabağını hazırlama gayreti içindeyim. her ne kadar etrafımdaki pek çok anne 4. ayda bu süreci başlattıysa da ben "ilk 6 ay SADECE anne sütü" sloganından şaşmayanlardanım. seni beslerken her zaman içgüdülerime göre hareket ettim, edeceğim. bu konuda da etrafımdaki sözleri dinledim ama hep kendi içime sineni yaptım. seni beslerken de böyle olacak. inanmazsın ama bu katı gıda konusunda o kadar çok tartışma var ki kızım anlatsam aylar geçer. ama biz bu tartışmalara çok girmeyeceğiz seninle. peki ne yapacağız? abartmadan, sıkılmadan, sıkmadan, içimize sinen her şeyi yiyeceğiz.( slingoMOM'a selam olsun)

ne diyordum; ne çok ne çabuk büyüdün kızım, prensesim...seninle katı gıda her şeyi konuşabildiğime göre epey büyüdün anlaşılan:)))
Devamı

15 Ocak 2012 Pazar

Şehriye Çorbası

Şehriye çorbasının bizim evdeki yeri ayrıdır. Özellikle kışın sofralarımızın baş tacı şehriye çorbasının diğer adı da bombalı çorbadır bizim evde. Eşim küçükken çorbanın içindeki şehriyeleri bombalara benzettiğinden bu adı vermiş:) Biz de bu geleneği devam ettiriyoruz. İşte bizim evin vazgeçilmezi şehriye çorbasının tarifi:





Şehriye Çorbası

Malzemeler:

  • 1 çay bardağı şehriye
  • 2 yemek kaşığı margarin
  • 2 domates
  • 1 tatlı kaşığı salça
    5 bardak kaynamış su
  • Nane

Yapılışı:

  1. Öncelikle domateslerin kabuğunu soyun ve rondodan geçirin.
  2. Margarini eritin ve domates püresini ekleyin.
  3. Ardından salçasını ekleyin ve özdeşleşene kadar bekleyin.
    Kaynamış suyu üzerine ekleyin.
  4. Su kaynayınca şehriyeleri ekleyin ve kısık ateşte pişirin.
  5. Şehriyeler şişmeye başlayınca altını kapatın.
  6. Üzerine nanesini atın ve dinlendirin.
Devamı
Tema resimleri Ollustrator tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

© 2011 Zeynep Ceylan, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena | Türkçeleştiren: Furkan Özden