17 Haziran 2012 Pazar

Zeytinyağlı Bezelye

Bezelyenin kıymalısını en güzel yapan ellerde bile bir türlü sevemedim. Zeytinyağlı olanınınsa tadını doyulmuyor. Yanına yine sitede yer alan şehriye çorbesı ve pirinç pilavı yaparsanız mükellef bir sofranız olacak emin olun. Şİmdi gelelim tarife...

.




Zeytinyağlı Bezelye Yemeği

Malzemeler:


  • 2 adet havuç
  • 2 adet domates
  • 1 kg bezelye yada konserve bezelye
  • 2 adet patates
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 2 adet soğan
  • kaynar su
  • tuz,pulbibe


Yapılışı:  

  • Soğanı yemeklik doğrayın ve sıvıyağda biriki kez çevirin
  • Ardından küp doğranmış havuçları ekleyin ve kavurun.
  • Domateslerin de kabuklarını soyup yemeklik doğrayın ve ekleyin.
  • Üzerine patatesleri yemeklik doğrayı ekleyin en üstede bezelyeleri ekleyin.
  • Üzerini geçecek kadar kaynar su ekleyip kısık ateşte havuçlar ve patatesler yumuşayana kadar pişirin.
  • Son olarak tuzunu ve pulbiberini ekleyin. 

Devamı

8 Haziran 2012 Cuma

Üzümlü Strudel

Malumunuz hamur işleri denince ilk akla gelen isimlerden biri Oktay Usta. ben de bugün elimdeki az ama öz malzemelerle çayın yanına ne yapsam diye düşünürken Oktay Usta'nın tarif kitabına gözüm ilişti. bu olur, bu olmaz, bu malzeme var yok derken strudel tarifine rastladım.Alman mutfağından gelen bu tatlı  Kelime anlamı olarak girdap demek. sarılarak yapıldığından Görüntüsü itibariyle girdapa benzeyen bu meyveli tatlıya almanlar bu ismi vermişler. Benim ilk denemem olduğu için pek girdaba benzetemesem de bundan sonra sık sık yapacağım bir tart olacağı kesin....




Üzümlü Strudel

  Malzemeler:

  • 100 gram margarin veya tereyağı
  • 1 çay bardağı pudra şekeri
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 yumurta
  • 2 su bardağı un
İç harcı için:
  • 1 çay bardağı kuru üzüm
  • 3 çorba kaşığı iri kırılmış fındık
  • 2 elma
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 adet portakal kabuğu rendesi
Yapılışı: 
  1. karıştırma kabına margarin ve yumurtayı alın.
  2. elinizle ezerek karıştırın.
  3. pudra şekeri, kabartma tozu ve unu ekleyip, hepsini karıştırın.
  4. iç harcı hazırlamak için;
  5. elmaların kabuklarını soyup küp küp doğrayın
  6. bir tavaya alıp, kuruüzüm, tozşeker, tarçın ekleyip yüksek ateşte 5 dk. pişirip soğumaya bırakın.
  7. üzerine fındıkları ve portakal kabuğu rendesini ekleyin.
  8. hamuru tezgaha serip merdaneyle eni bir karış boyu bir kurşunkalem kadar olacak şekilde açın.
  9. uzunlamasına iç harcı döküp, rulo şeklinde sarın.
  10. fazla gelirse ikiye bölün.
  11. yağlanmış fırın tepsisine alın.170 derecelik fırında 25-30 dk. pişirin.
  12. çıkınca üzerine pudra şekeri serpip, ilk sıcaklığı çıkınca dilim dilim keserek servis edin. 


Devamı

25 Mayıs 2012 Cuma

Mozaik Pasta

Mozaik pastayı sevmeyen var mı? Tabiki hayır diyen sesleri duyar gibiyim. Günlerin, davetlerin ama en çok da çocukların sevdiği mozaik pastanın pek çok çeşidi olmasına rağmen ben en klasik olanını sizinle paylaşacağım. Tarifin kaynağı Sofra Dergisi'nin hamurişleri bölümünün kraliçesi Fatoş Yağcı. Son sayıda günler için özel bir sayfa hazırlayan Fatoş Hanım mozaik pastayı da unutmamış tabi. o yapar da ben yapmaz mıyım? hemen yaptım, fotoğrafladım ve ardından hemen yedim:)))



Mozaik Pasta

  Malzemeler:


  • 100 gram tereyağı veya margarin
  • 1 çay bardağı süt
  • 3 çorba kaşığı toz şeker
  • 3 çorba kaşığı kakao
  • 1 adet portakal
  • 1 çay bardağı iri dövülmüş ceviz
  • 300 gram pötibör bisküvi
Yapılışı:
  1. tereyağını eritin.
  2. ılındıktan sonra içine süt, tozşeker ve kakao ilave edip karıştırın.
  3. rendelenmiş portakal kabuğu,ceviz ve iri parçalar halinde kırdığınız bisküviyi katıp yoğurun
  4. alümünyum folyo üzerine döküp şekil verin.
  5. donması için derin dondurucuda en az 3 saat bekletin.
  6. dilimleyerek servis yapın.

Devamı

10 Mayıs 2012 Perşembe

Etimek Tatlısı

İçinde etimek olan tatlılar hem hafif hem de yapması kolay oluyor. Bu zamana kadar pek çok etimekli tatlı denesem de bu favori tarifim. içerisindeki burçak bisküvnin de bunda payı büyük tabi...şerbetli tatlılara bayılan eşim her ne kadar burun kıvırdıysa da hafif tatlıları seven benim gibiler için birebir bir tarif bu. Tarifin kaynağı mutfaksırları sitesinin sahibi sevgili Nilay... şimdiden afiyet olsun...



Etimek Tatlısı

Malzemeler:
  • 1 paket etimek
  • 1 paket burçak bisküvi (üzeri için)

Muhallebi için:
  • 1 lt. süt
  • 2 yemek kaşığı un
  • 5 yemek kaşığı nişasta
  • Yarım su bardağı toz şeker
  • 1 yemek kaşığı Teremyağ

Şerbeti için:
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 2 su bardağı su
  • 1-2 damla limon suyu

Yapılışı:
1- Etimekleri borcama yanyana dizin.
2- Şerbet malzemelerini küçük bir tencereye alıp kaynatın, hafif koyulaşınca borcama dizdiğiniz etimeklerin üzerine dökün.
3- Muhallebi için şeker, nişasta, unu tencereye alın biraz sütle topaklanmaması için eritin. Daha sonra kalan sütü ekleyerek koyulaşana kadar orta ateşte karıştırarak pişirin. Son olarak Teremyağını ekleyin ve 1 dakika daha karıştırarak kaynatın.
4- Hazırladığınız muhallebi sosunu şerbetlediğiniz etimeklerin üzerine dökün.
5- Muhallebi oda sıcaklığına gelince burçak bisküvileri bir poşetin içine alın, vurarak ezin.
6- Son olarak bisküvinin tamamını tatlının üzerine yayın ve buzdolabında 1 saat kaar dinlendirin.
7- Meyve ve çikolata ile servis yapın.
Devamı

13 Nisan 2012 Cuma

Pancake

kahvaltıda hep aynı şeyleri yiyor ve bu hafta da değişik bir şey yapmak istiyorsanız alın size yepyeni bir tarif. ben şahsen sürekli krep yapardım ama bu tariften sonra pek yapacağımı sanmıyorum. puf puf kabaran pancakelerinizin arasına peynir,reçel, çokokrem, bal sürüp afiyetle yiyebilirsiniz...




Pancake (kabartma tozlu krep yada akıtma)


Malzemeler
  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 1 çay bardağı su
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • Yarım paket kabartma tozu
  • 2 su bardağı un
  • Tuz
Yapılışı:
  • Un haricindeki malzemeleri karıştırın. 
  • Unuda ilave edip çırpın.
  • Koyuca kek kıvamında olacak.
  • Kızdırılmış teflon tavaya, tavanın büyüklüğüne göre bir küçük kepçe veya iki kaşık kadar döküp hafif yayın.
  • Üst kısmı delik delik olunca tersini çevirin.
  • Hamur bitene kadar aynı işlemi uygulayın. 
  • eğer küçük yaparsanız,büyük bir tavanın içinde 6-7 tane pankeki pişirebilirsiniz.
Devamı

6 Nisan 2012 Cuma

Acılı Ekmek

uzun bir aradan sonra tekrar merhaba...kızımın bir türlü çıkamayan dişleri ile uğraştığımdan siteyle de fazla ilgilenemedim. ama tabi bu arada yemek yapmayı bırakmadım.fotoğraflarını da çekip bir kenarda beklettim. bu aralar tvde yemek programlarını pür dikkat takip ediyorum. o kadar çoklar ki...aşağıdaki tarif da bunlardan birinden. ama meğersem eşim benden çoook önce biliyormuş bu tarifi...hoş onun yüzünden sonradan gurme oldum ya neyse:())))




ACILI EKMEK

  Malzemeler:

  • 1 Su bardağı yoğurt
  • 1 Su bardağı zeytinyağı
  • 1 adet yaş maya
  • Aldığı kadar un
 Üzeri İçin:
  • 1 Adet kuru soğan
  • 2 Yemek kaşığı domates salçası
  • 1 Avuç susam
  • 1 çay kaşığı kimyon
  • 1 fincan zeytinyağı
  • 4 çay kaşığı pul biber
  • Karabiber
 Yapılışı:

  1. 1 paket yaş maya tuz ve ılık su ile karıştırılır. 
  2. Üzerine 1 bardak yoğurt, 1 bardak zeytinyağı ve alabildiği kadar un eklenerek kulak memesi kıvamında bir hamur elde edilir ve dinlenmesi için bir kenarda yarım saat bekletilir. 
  3. Diğer tarafta 1 adet kuru soğan yemeklik doğranır ve derin bir kaba alınır. 
  4. Üzerine 1 çay kaşığı kimyon, 2 yemek kaşığı domates salçası, pul biber, karabiber, 1 kahve fincanı zeytinyağı ve 1 avuç susam eklenip güzelce karıştırılır. 
  5. Hazırlanan hamurdan minik bezeler kopartılır ve elde yuvarlak şekilde açılır. 
  6. Üzerine 1 tatlı kaşığı salçalı sostan eklenir ve minik pizzalar elde edilir. 
  7. Yağlamış fırın tepsisine dizilir ve üzeri kızarana kadar pişirilir.
Devamı

13 Mart 2012 Salı

Kolay Şekerpare

Bu aralar ne kadar yemek yapsam da buraya  yüklemeye pek fırsat olmuyor. bunda en büyük etken minik kızımın bu aralar odadan bile çıkmama izin vermemesi. ben de tüm tarifleri yapıp fotoğraflayıp haftalık yükleyeceğim bir süre. evet tarif bombardımanı başlıyor.
ilk tarifimiz yine bir tatlı tarifi. eşi tatlısız yaşayamayan biri olarak buna şaşmamak lazım. hatta çoğu ev hanımı bugün ne yemek yapsam diye düşünürken ben ne tatlı yapsam acaba diyorum. o kadar yani. bu tatlı da benim gibi zamanı kısıtlı olan hanımlar için birebir. en büyük kolaylığı şerbetinin kaynatılmayışı. kıvamı tutturmak gibi bir problemi de yok. hem de evdeki malzemelerle kolayca hazırlayabileceğiniz türden. tarif sevgili Cahide Jibek'in güzel sitesinden....tatlıseverler için geliyor:




Kolay Şekerpare
Malzemeler
  • 2 adet yumurta /bir yumurtanın sarısı üzerine 
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 silme çay kaşığı tuz
  • 3 su bardağı un 
Şerbeti İçin
  • 3 su bardağı su
  • 3 su bardağı şeker


Yapılışı:
  • Un haricindeki malzemeleri karıştırın
  • Unu yavaş yavaş ekleyerek yumuşacık bir hamur elde edin.
  • Ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yağlanmamış tepsiye dizin
  • Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırına sürün
  • Kızarmaya başladıktan sonra ısıyı 175 dereceye indirin.
  • Tatlılar nar gibi kızarana kadar pişirin. (az kızarırsa içi hamur kalabilir. zaten iyi kızarmış tatlı daha lezzetli oluyor.)
  • Şerbeti tatlı fırındayken hazırlayın: şeker ve suyu bir kaba alıp şeker eriyene kadar karıştırın.
  • Fırından çıkan tatlıları iki seferde şerbete atıp bir dakika kadar bekletin ve tepsiye dizin.
  • Kalan şerbeti tatlıların üzerine dökün.
  • 1 saat kadar bekleyen tatlılar servise hazır.
Devamı

10 Mart 2012 Cumartesi

Ek Gıda Güncesi

Bu yazı dizimde ek gıdaya geçişte zorlanan ve yardım arayan anneler için ekgıdada ilk 3 haftamızı özetlemeye çalışacağım....


1. Hafta

Başlıktan ve fotoğraftan da anlaşılacağı üzere, EK Gıdalara bu hafta itibariyle başlamış bulunmaktayız, ilgililere duyurulur...

Bu hafta tam olarak 6 ayı bitirdik ve misler gibi anne sütünün yanına püreleri, meyveleri ekledik bile. Bu haftanın Zeynep'ten önce bendeki ilk etkisi ileri derecede melankoli oldu:(((İlk günümüzde evin içinde "allahım ne çabuk büyüdü bu çocuk" deyip dolaşır buldum kendimi. O her kaşığı ağzına götürdüğünde ben hayranlıkla onu izleyip durdum. bunun yanında kızımın şimdilik yiyeceklerle arasının gayet iyi olduğunu da görmüş bulunmaktayım. Hatta o kadar iyi ki benim ona yedirmeme fırsat kalmadan şimdiden kaşığı ağzına götürüp yemeye bile çalışıyor.

Bir ZAMANE ANNE olarak Ek gıdalara geçmeden önce kendimi teorik olarak konuya hazırladım.Konu ile ilgili siteleri araştırdım( özelikle Devletşah ve Blogcu anne çok yardımcı oldu). Ama bana bu konuda en çok kaynaklık eden ilerleyen yazılarda tanıtmayı planladığım Carlos Gonzales''in "Çocuğum Yemek Yemiyor" kitabı oldu. Belki bazılarınız hayırdır daha yeni başlamışken neden bu kitabı okudun diyebilirler ama kitap isminin aksine sadece yemek yemeyen çocuklarla ilgili değil. aksine çocuğunuzun yemek yemeyen bir çocuk olmaması ile ilgili. Bunun oluşması için ipuçları veriyor. yani kitap çocuk ve yemek konusu ile ilgili desek yanılmış olmayız...

Bu kitabın bendeki en önemli etkisi çocukları yemeye zorlamamak prensibi ile ilgili oldu. Daha ilk haftamız olmasına rağmen bu hafta boyunca aşağıda listede göreceğiniz hiç bir yiyeceği zorla yedirmedim kızıma. Bazılarını (tabi ki sebzeleri) yerken dudak bükmedi değil. ben ne yaptım peki? ağzına tıkıştırmak yerine bir sonraki sefer aynı sebzeyi değişik şekilde hazırlayıp sundum. Yine mi yemedi bıkmadan bir hafta sonra bir daha denemek üzere rafa kaldırdım. Çünkü bir bebeğin yeni bir tada alışması ancak 5-6 kez denedikten sonra gerçekleşiyor.

Gonzales de kitabın da tamıtamına bunu anlatıyor. çocuklarınızın yemekle arasının iyi olmasını istiyorsanız; onlara yiyecekleri yedirmeye çalışmak yerine sunun...yani bırakın kendisi alıp yemeye çalışsın. Bu 6 aylık bebekler için zor olmuyor. çünkü zaten her elllerine geçirdiklerini ağızlarına atmaya çalışıyorlar. eğer buna izin verirseniz ilerde doktor doktor gezip çocuğum iştahsız diye dert yanmazsınız; çünkü iştahsız çocuk yoktur d,yor Gonzales; iştah bizim onların yemesini beklediğimiz miktarla yedikleri arasındaki orantıdır. zorlamazsanız iştah sorunu da olmaz. Kitabı ilerki yazılarda daha ayrıntılı inceleyeceğime söz verip bu haftaki menümüzü ikinci yazımda vereceğim....



Bir önceki yazımda yazdıklarıma ek olarak ek gıdada dikkat ettiklerimizi şöyle özetleyebilirim.Bunun yanında yorumlar kısmında sizler de ne tür gıdalarla başladığınızı belirtirseniz sevinirim. bekliyorum....


  • 6. ayımızı tamamen doldurduğumuz için pürelerle başlamakta bir sakınca görmedim. 
  • sebzelere burun kıvırma  ihtimalini ortadan kaldırmak için hemen sebzeleri vermeye başladım. bazen tadını güzelleştirmek için içine meyve püreleri serpiştirdim.
  • ek gıdalarımızın tümünü emzirdikten yarım saat sonra verdim. çünkü önemli olan bu gıdalarla doyması değil, tatlarına alışmasıdır.
  • menüdeki yoğurdu günlük süt alarak kendim mayaladım.
  • Yoğurdun ekşi tadını zeynep beğenmeyince içine biraz muz rendeledim. 


menüde saat ve öğün belirtmedim. ama genellikle öğlen ve öğleden sonra yiyecekleri denedik. İlk olarak 1 veya yarım kaşıkla başlayı ikinci hafta bunu 2 kaşığa çıkaracağız.beslenme düzenimiz ise şu şekildeydi:

sabah: anne sütü
öğlene doğru: anne sütü
öğlen:ek gıda
öğleden sonra: anne sütü
akşama doğru: ek gıda
akşam: anne sütü
geceye doğru: ek gıda
gece:anne sütü
gece uyanınca: anne sütü

EK GIDA GÜNCESİ 1. HAFTA
1. GÜN: Elma suyu, elma püresi, pirinç unu
2. GÜN: Muz püresi, Elma püresi, Havuç Püresi
3. GÜN: armut püresi, havuç püresi, pirin unu
4. GÜN: Kereviz+Patates püresi, Pirinç unu+muzpüresi
5. GÜN: Elma püresi, Muz püresi, Pirinç unu+muz
6: GÜN: Meyveli(Muz,elma) yoğurt, elmalı Muhallebi
7. GÜN: sebze (kereviz, patates, havuç, kabak) püresi, muzlu yoğurt

  • her şeyden önemlisi kitaplardaki gibi çok sıkı bir düzenleme yerine aklıma gelen gıdaları vermeye çalıştım. çünkü önemli olan bizim yediğimiz gibi beslenmesi.
  • bu yüzden de hazır kahvaltılıklar ve püreleri seyahatler ve misafirlikler dışında kullanmayı düşünmüyorum. 
bakalım 2. haftada neler olacak??merakla bekliyorum....

Bundan sonra bana bu zamana kadar çocuk konusunda en çok kafanı karıştıran ne diye sorsalar, cevabım belli artık: ek gıda konusu....


yaklaşık 4. ayda bu konuyu araştırmaya başladım ve o zamandan itibaren karmaşıklık da başladı aslında. 4. ayda olmamıza ve sağlık bakanlığı bile ilk 6 ay SADECE anne sütü demesine rağmen etrafımdaki hemen hemen tüm anneler 4. ayda ek gıdaya başlamamı öğütlüyorlardı. hatta şaşıran bir tavırla, "sen daha başlamadın mı valla benim kızım/oğlum kahvaltı bile ediyor" demeyi marifet sayıyorlardı. bense çocuğumu yetiştirmek konusunda her zaman yaptığım gibi güvenilir kaynaklara ve içimdeki sese inanmayı sürdürüyor ve hepsine kibarca "hayır diyordum, daha başlamadık..."

4-6 ay arasını bunun gibi annelere cevap vererek ve kızımın ağzına teklifsizce sokuşturulan ekmek parçalarını savuşturarak geçirdikten sonra 6. aya geldik....

bu arada bu süreçte elimden bırakmadığım tek bir kitap vardı; Carlos Gonzales'in çocuk beslenmesi konusunda ders kitabı olarak özellikle ülkemizde okutulması gereken "Çocuğum yemek yemiyor" kitabı....ders kitabı benzetmesi bir yana sağlık ocaklarında görev yapan ve nüfusun büyük çoğunluğunun bebeklerini emanet ettikleri hemşirelerin eğitiminde bence bu kitap kullanılmalı...neden mi?

efendim bugün 6.ay aşılarımızı olmak üzere sağlık ocağının yolunu tuttuk.(bebeğinde bir sorun olmadığı müddetçe özel hastanelere para savurmayı düşünmeyen bir anneyim de ondan) nasılsınız faslı bittikten sonra konumuz belliydi:EK GIDA....

hemşiremiz başladı: önce klasik öğütler;cam rende kullanın, püre verin falan...
sonra can alıcı konuya geldik: tüm gıdaları bebeğiniz açken verin. hemen sordum;
-hemşire hanım bu dönemde onu sadece yemeklere alıştırmaya çalışmıyor muyuz?yani önemli olan anne sütü alması değil mi?
-tabi ki alıştırıyoruz diye cevap verdi ve ekledi ama...
"açken yiyecekleri vermezsek anne sütü aldıktan sonra yemez"
yaklaşık bir haftadır kendince ek gıdaya başlamış ve bunu hemşireden gizleyen bir anne olarak içimden gülümsedim: siz öyle sanın....

bir haftadır zeynebe yaklaşık 5 sebze ve 3 meyve denettim. hatta bugün kahvaltıya bile başladık. peki bunları açken mi denettim?TABİ Kİ HAYIR.tüm yiyecekleri emzirdikten yarım saat sonra verdim ve öyle iştahla yedi ki anlatamam. ben de bir kitabın hayatımda yine bana yol göstermesinden memnuniyet duydum.
ek gıdalara yeni başlayacak olan ve benim gibi çaresizce bir sürü bilginin ortasında boğulan anneler; size basit bir kaç önerim olacak:

1.tüm ek gıdaları bebeğiniz anne sütü aldıktan sonra verin(tabi eğer emziriyorsanız)ancak o zaman bebeğinizin yeterli süt alıp almadığını bilebilirsiniz.
2. raf ömrü olan ve kolaylık sağlayan hazır karışımlardan( kahvaltılıklar, püreler, çorbalar) tüm reklam kokan cümlelere kanmayarak uzak durun.
3. evde ne pişiriyorsanız ikinci haftadan itibaren çocuğunuza da yavaş yavaş tattırın( bu haftaki menüyü yakında yayınlayacağım)
4. eğer vereceğiniz gıdalardan sevmedikleri olursa, ki bu gayet normal, SAKIN ZORLAMAYIN...

Çünkü eğer zorlarsanız içinden çıkılmaz bir savaşta ilk adımı atmış olur ve sonra doktor doktor bebeğinizi gezdirerek, onun iştahsız olduğuna herkesi inandırmaya çalışırsınız. çünkü büyük usta Gonzales'in de dediği gibi:

"İŞTAHSIZ ÇOCUK YOKTUR. İŞTAH BİZİM ÇOCUKLARIMIZDAN YEMESİNİ BEKLEDİĞİMİZ MİKTARLA ONLARIN YEDİKLERİ ARASINDAKİ ORANTIDIR..."

Umarım bu yazıyla benim gibi bir anneye bile faydalı olabilmişimdir.....


                                             EK GIDADA 2.HAFTA



TARİH SABAH ÖĞLEDEN ÖNCE ÖĞLEN
19.02.2012 ------ MUZ+YOĞURT ------
20.02.2012 BEBE BİS,PEYNİR,D.SÜTÜ ELMA,YOĞURT …..
21.02.2012 PEKMEZ,PEYNİR,D.SÜT,İRMİK HAVUÇ,KEREVİZ,İRMİK,PEKMEZ,YOĞURT …….
22.02.2012 PEKMEZ, BİSK, D.SÜTÜ ….. KABAK,DEVAMSÜTÜ
23.02.2012 PEKMEZ, PEYNİR,ZEYTİN,D.SÜTÜ …… MAHLUTA,TAVUK ETİ
24.02.2012 PEKMEZ,PEYNİR,BEBE BİS(1) -KÜÇÜK PARÇALAR ….. KABAK,BULGUR,PATATES,HAVUÇ,D.SÜTÜ
25.02.2012 PEKMEZ, PEYNİR,ZEYTİN,D.SÜTÜ HAVUÇ,PATATES,YOĞURT ARMUT,ELMA
26.02.2012 PEKMEZ, PEYNİ,D.SÜTÜ,BİSK(2) KARNI,BROK,MER,YOĞURT ……





ÖĞLEDEN SONRA AKŞAM YATMADAN ÖNCE
PATATES,HAVUÇ,YOĞURT MUZLU SÜTLÜ PİRİNÇLİ
…. ELMA,SÜTLÜ PİRİNÇLİ
….. ….. MUZLU SÜTLÜ PİRİNÇLİ
……. TAVUK(1ÇK) MUZLU SÜTLÜ PİRİNÇLİ
ELMA PÜRESİ ÇORBA MEYVELİ MUHALLEBİ
MEYVE PÜRESİ ÇORBA MUZLU MUHALLEBİ
….. KARNI,BROKOLİ,MERCİMEK,YOĞURT MEYVELİ MUHALLEBİ
MEYVELİ YOĞURT …. MEYVELİ MUHALLEBİ



*NOKTALI YERLERDE BİR ŞEY YEDİRMEDİM
*EXCEL TABLOSU BURAYA ANCAK BÖYLE TAŞINDI:)

Bu hafta o kadar yoğun geçti ki menüyü bile 2 gün gecikmeli olarak yazmak zorunda kaldım.tablodan da anlayacağınız üzere bu hafta bir çok değişiklik oldu hayatımızda. bunlardan ilki zeynep hanımın artık bizler gibi öğünler şeklinde yemeye başlaması oldu. hem de öyle 2 3 öğün değil tam 5 öğün. her gün 5 öğünü tutturamasak da (endişelenmiyorum çünkü hala emziriyorum) herşeyden yemeye çalıştık bu hafta.

emzirme düzenimiz ise ek gıda öncesiyle aynı. tek fark emzirdikten yarım saat sonra yiyecekleri vermem. bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi bu yol en sağlıklı olanı. siz siz olun bebeğiniz açken ek gıdaları deneyin diyen kimseye inanmayın, doktor bile olsa. bu dönemde önemli olan tek şey ne kadar anne sütü aldığı,bunu da ancak önce emzirerek anlayabilirsiniz.

gelelim asıl meselemize bu hafta menüden de görüleceği üzere pek çok yeni deneyimimiz oldu;bunların bazısı sevildi bazıı suratıma tükürüldü. ama her halukarda zorlama yapılmadı. özellikle brokoli, karnıbahar gibi sebzeler pek beğenilmedi,içine devam sütü konulsa da sonuç değişmedi. yine lider meyvelerimiz. bu arada zeynebin en çok sevdiği şey muzlu muhallebi...sabah akşam versen yiyecek. babasına çekmiş:))))

sabah kahvaltılarımız genelde aynı kaldı. öğlenleri sebze ve yoğurt ikilisini deniyorum.
bu hafta bizim içtiğimiz mahluta (mercimek)çorbasından da içti kuzum(tabi yağsız ve tuzsuz)
yemeklerinin içine bir çay kaşığı kadar zeytinyağı damlatmaya başladım
her çorbanın içine bir hububat eklemeye çalışıyorum.
biz çorba içtiğimiz günlerde zeynep de içiyor.onun dışında ayrıca çorba yapmıyorum.
en güzeli de bu kadar şey denememize rağmen hiç kabız ya da ishal gibi bir durumla karşılaşmadık,umarım karşılaşmayız....

haftaya yeni tat

Bu hafta ayrıntılı bir listeden ziyade, listeye yeni eklediklerimizi vermek istiyorum. önümüzdeki hafta biz ne yersek yiyecek kıvama gelecek zeynep. şimdiden yemekte sürekli gözü yediklerimizde:))

listeyi vermeden önce dikkatimi çeken bir noktayı paylaşmak istiyorum. çocuklarınız/bebekleriniz yemek yemiyorsa zorlamayın dedim ya, bunun yanında siz yemek yediğiniz zamanlarda onu doyurun diye ekliyorum. bu hem onun sosyalleşmesini sağlar hem de yeni tatlara kolayca alışabilmesini. bizim evde kallavi kahvaltılar pazar günleri yapııldığından zeynep en çok o gün yemek yiyor diyebilirim. hem de güle oynaya...

gelelim bu hafta yediklerimize...
*bu hafta menümüze yumurta sarısını ekledik. kahvaltı öğününde veriyorum ve kızım çok sevdiğinden bir tane yumurta sarısını bitiriyor.
*kahvaltıyı karıştırarak değil, tek tek veriyorum. bir tabağa yumurta sarısını, tuzu alınmış beyaz peyniri,pekmezi ve bebek ekmeğini küçük parçalar halinde koyuyorum.yanında da meyve suyu ohhh miss...
*öğle öğünümüzün vazgeçilmezi yoğurtlu pekmezli sebze. bunun için önceden haşladığım kış sebzelerini çatalla eziyorum ve yoğurda ekleyip oekmezle karıştırıyorum. hem besleyici hem de çok seviyor.
*öüğünler konusunda biraz değişik davranıyorum. 5 öğün yemek vermem gerektiği söylense de genelde 3 öğün veriyorum. çünkü bu süreçte mümkün olduğunca çok emzirmek istiyorum.bebeğinizin kilosu normalse ve her şey yolundaysa siz de böyle yapın, pişman olmazsınız.
*akşamları ise genelde evde pişen çorbadan(mercimek,tarhana,yoğurt)yiyor.
*ek olarak bu hafta bir akşam 1 köfte, bir akşam 2 balık ve bir akşam tavuk yedik:)
*gecelerin vazgeçilmezi ise meyve püresi ile hazırladığım sütlü pirinçli muhallebi.hem tok tutuyor hem de çok seviliyor.

listemiz bu kadar. bunların yanında ne yiyorsak az az ona da tatttırmaya başladık. bu aralar en sevdiği şey ise çay bardağından su içmek. umarım hep böyle devam eder.....


Devamı

Limonlu İrmik Tatlısı

Şahsen irmiğin içine girdiği her şeyi çok severim. Helva ve tatlılar bunun başında geliyor tabi. Özellikle irmik tatlılarını çok seviyor ve deniyorum. Bu tatlının tarifine de Sofra Dergisinin geçtiğimiz ramazan ayı sayısında verdiği özel ekte rastladım. Sofra'nın tüm tariflerine güvendiğimden (ki güvendiğim tek dergidir) hemen denedim ve sonuç: Mükemmeldi...Süt oranının azlığı tatlıya hafiflik ve apayrı bir tat veriyor. Deneyin göreceksiniz...




Limonlu İrmik Tatlısı

  Malzemeler:


  • 1 su bardağı irmik
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 4 su bardağı su
  • 1 su bardağı süt
  • 2 paket vanilya
  • 1 adet limonun rendelenmiş kabuğu
Hazırlanışı:
  1. Su, süt, şeker, vanilya ve rendelenmiş limon kabuğunu orta ateşte kaynayana kadar karıştırın.
  2. Azar azar irmiği ilave ederek karıştırın.
  3. Muhallebi kıvamı alana kadar karıştırarak pişirmeye devam edin.koyulaştığında servis yapacağınız kabın içini su ile iyice ıslatın.
  4. Tatlıyı dökün ve soğumaya bırakın.
  5. Soğuduktan sonra kalıptan çıkarıp, tarçın serpip, ceviz ile servis edin.


Devamı

5 Mart 2012 Pazartesi

Gökkuşağı Tatlısı

Gökkuşağı Tatlısı yine içinde irmik olan tatlılardan biri. revani gibi bir keki olan tatlının yapımı çok kolay olmasına rağmen sunumuyla çok zahmetli gibi görünen bir tatlı. ben tarifin sade halini fotoğrafladım. akşam saatinde dondurmalı halini fotoğraflayamadım. sunumunda yanında kremşanti,kaymak yada dondurma kullanabilir ve konuklarınızı bu muhteşem tatlıyla şaşırtabilirsiniz....






Gökkuşağı Tatlısı

Malzemeler:

  • 3 yumurta
  • 1 çay bardağı şeker
  • 3 çay bardağı yoğurt
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 3 çay bardağı irmik
  • 3 çay bardağı un
  • 2 paket kabartma tozu
şerbeti için:
  • 3,5 su bardağı su
  • 3,5 su bardağı şeker
  • bir dilim limon
Hazırlanışı:
  1. Tatlının keki için gerekli olan tüm malzemeleri karıştırın.
  2. yağlı kağıt serili fırın tepsisinde 200 derecede pişirin.
  3. pişerken şerbeti hazırlayın.
  4. kekin üzeri iyice kızarınca çıkarın.
  5. yağlı kağıt ile birlikte keki tezgah üzerine alın.
  6. soğuk şerbeti sıcak kekin üzerinde 2 defa gezdirin.
  7. kek şerbeti çekince çay bardağı ile kekten daireler kesin.
  8. kalan keki iki yemek kaşığı kakao ile karıştırın.
  9. sunumda önce sade keki,üzerine kakaolu keki top yaparak koyun
  10. yanında kremşanti,dondurma veya kaymak ile servis edin...
Devamı

2 Mart 2012 Cuma

Ispanaklı Gül Böreği

Bu hafta hep sevdiğim şeyleri yaptım diyebilirim. Bunlardan birinci sırada geleni de gül böreğiydi,hem de ıspanaklı...Ispanaklı böreği oldum olası çok severim. Ama tepsi böreklerinde genelde kabarma sorunu yaşadığımdan gül böreği yapmayı tercih ettim. Hem şekil olarak daha şık duruyor, hem de börek kabardı mı kabarmadı mı sorunu yaşamıyorsunuz. Tarifi Portakal Ağacı'ndan aldım. Ve tabi hemen yapmaya koyuldum.Yufkam çok olunca böreklerin kalanını da peynirli yaptım. İşte ıspanak sevmeyenlerin bile tatmadan duramayacağı gül böreğinin tarifi....





Ispanaklı Gül Böreği

  Malzemeler:
sütlü harç için:

  • 2 yumurta
  • 1 bardak süt
  • yarım bardak su
  • 1 çay bardağından biraz az sıvıyağ
İç harç için:
  • 1 soğan
  • 250 gram kıyma
  • yarım kilo ıspanak
  • tuz,karabiber,pulbiber,
  • üzerine haşhaş
Hazırlanışı:
  1. Sütlü harç için malzemeleri karıştırın.
  2. İç harç için soğanı kıyma ile birlikte kavurun
  3. Ispanağı haşlayıp suyunu süzün ve harca ekleyin
  4. Üzerine pulbiber,karabiber ve tuzunu ekleyin.
  5. 4 yufkayı üstüste koyup altıya bölün.
  6.  En üstteki yufkanın üzerine sütlü harçtan sürüp her bir üçgenin geniş kısmına bir kaşıktan biraz fazla ıspanaklı harçtan koyun.
  7.  Üçgenleri sarıp, gül şekli verin ve yağlanmış tepsiye dizin. 
  8. Aynı işlemleri kalan 3 yufka için de yapıp böreklerin üzerine yumurta sarısı sürün ve haşhaş serpin. 
*200C'de pişirin. [fırından çıkar çıkmaz üzerlerini diğer bir fırın tepsisiyle kapatırsanız börekleriniz kurumamış olur...]
Devamı

20 Şubat 2012 Pazartesi

Ayvalı Kafesli Turta

Malum ayva mevsimindeyiz. Ben şahsen ayvayla arası bu zamana kadar pek iyi olan biri değildim. ama bu sene aldığım bir karar sonucu sevmediğim tatları da değişik tariflerle deneyerek sevmeye çalışma kararı aldım.  özellikle de ayva gibi besleyici değeri yüksek olan tatları. Bunda henüz 6 aylık bir bebeğimin olmasının da büyük etkisi var. Evde her şey pişsin ve o da bu muhteşem tatlardan mahrum kalmasın ve her şeyden önemlisi yemek seçen bir çocuk olmasın istiyorum. Evde uzun zamandır bekleyen ayvalarla ayva tatlısı dışında ne yapabilirim diye düşünürken sürekli yaptığı elmalı turta tarifini değiştirerek ayvaya uyarlama fikri geldi aklıma. sonuç mu? tek kelimeyle müthiş oldu. eşim iş yerine götürmeden kurtarabildiğim kadarının fotoğrafını çekip paylaşıyorum.Bu arada ayva ve cevizin uyumu muhteşemmiş, bu tarif aracılığı ile öğrenmiş oldum...



Ayvalı Kafesli Turta
Malzemeler :
  • 3 ayva
  • 1 su b.toz şeker
  • 1 tatlı k.tarçın
  • 1 su b.ceviz
  • su

Hamuru İçin:
  • 3 Su b.un
  • 1 su b.pudra şekeri
  • 140 gr. tereyağı
  • 3 çorba k.yoğurt
  • 1 Yumurta
  • Yarım pk.kabartma tozu

Üzeri İçin:
Yumurta sarısı
Hazırlanışı:
  1. Ayvaları soyup rendeleyin.
  2. Tencereye alıp ocağın üzerine koyun. Biraz su döküp kapağı kapalı olarak pişirin. 
  3. Pislikten sonra şeker ve tarçını koyup suyunu çekene kadar pişirin. Suyunu çektikten sonra altını kapatın. 
  4. Hamuru için. unu karıştırma kabına koyup ortasını açın. Tereyağı, yumurta ve yoğurdu ortasına döküp karıştırın. 
  5. Pudra şekeri ve kabartma tozunun unun üzerine dökün. 
  6. Yavaş yavaş unu da katarak hamurumuzu yoğurun. Hamurun 3′te 2′sini kesip kafesi İçin ayırın. 
  7. Diğer hamuru merdane ile kalıbınız büyüklüğünde açın. Yağlanmış kalıba hamuru koyup yayın. Kenarlarına bastırarak havuz oluşturun. 
  8. Ayırmış olduğunuz hamurdan parçalar kopartıp uzun rulo şeklinde yuvarlayın. 
  9. Pişen ayvalı harcı havuz yaptığınız hamurun ortasına koyup yayın. Rulo yaptığınız hamurları üzerine kafes şeklinde kapatın. 
  10. Üzerine yumurta sarısı sürüp Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirin.
Devamı

19 Şubat 2012 Pazar

Çikolata Tabanlı Karamelli Puding

Bugün sizlerle uzun zamandır yaptığım ve çok beğenilen bir tatlı tarifini paylaşacağım. İlk yaptığımda bana kimya deneyi yapıyormuşum hissi uyandıran ama sonra alışınca kolaylıkla yaptığım bir tarif bu. Özellikle de benim gibi krema aşığıysanız, bu tatlıya bayılacaksınız demektir. Konuklarınızı ağırlarken de sunumuyla fark yaratacak bir tatlı bu. Bu kadar övgü yeter herhalde bizim evin gelenekselleşmiş tatlısına.Tarifin kaynağı sevgili Hatice'nin bana ilham veren Portakal Ağacı sitesi. Umarım bu site de onun gibi iyi bir yerlere gelir. Fazla söze ne hacet?Yapın bakalım beğenecek misiniz?





Çikolata Tabanlı Karamelli Puding

Malzemeler:

  • 3 su bardağı toz şeker
  • 1/4 su bardağı su
  • 1 su bardağı krema
  • 3 su bardağı süt
  • 1/4 su bardağı mısır nişastası
  • 2 yumurta
  • 1,5 tatlı kaşığı vanilya
  • 1/4 tatlı kaşığı tuz
  • 60 gram bitter çikolata
Hazırlanışı:
  1. Şekeri ve suyu ateşe koyarak, karamelize edene kadar karıştırın.
  2. Ateşten alarak, yavaşça kremayı ekleyin ve tekrar ocağa koyarak pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırın.
  3. 1/2 bardak süt ve mısır nişastası ayrı bir kapta karıştırın.
  4. 2 yumurta, tuz ve vanilyayı da ayrı bir yerde karıştırın.
  5. 2,5 su bardağı sütü karamele ekleyin
  6. Nişastalı karışımı da ekleyip kaynayana kadar karıştırın
  7. Ocaktan alarak 2 dakika bekleyin ve karışımdan bir bardak alarak yumurtalı karışıma ekleyin
  8. Tencereye tekrar dökün ve bir taşım aha kaynatın.
  9. Son karışımdan yarım bardak alıp, küçük kırdığınız bitter çikolatalarına ekleyin ve eriyene kadar karıştırın.
  10. Çikolatalı sosu kupların dibine paylaştırın
  11. Üzerine karamelli karışımı dökün
  12. Kupların üzerini streç filmle kaplayarak en az 3 saat buzdolabında bekletin.
Afiyet olsun....
Devamı

18 Şubat 2012 Cumartesi

Elmalı Turta

Aslında başlık "annemin elmalı turtası" olmalıydı. Çünkü bu elmalı turta klasik turtanın ta kendisi. Elmalı turtaya bayılan biri olarak fotoğrafını çektikten hemen sonra yemeye başladığımı belirtmeliyim. Hamurişleirne düşkün olan eşim turtadan ilk ısırığını aldığında ilk sözü "bunları paketle de yarın işe götüreyim" oldu. ben de "paket servisimiz yoktur efendim" diyerek cevap verdim. malzeme listesi oldukça basit ama tadı damağınızı şenlendirecek ve yapınca muhtemelen aynı tepkileri alacağınız klasik turtamızın tarifi:





Elmalı Turta

Malzemeler:
  • 1 paket margarin
  • 1 yumurta
  • 4 kaşık pudra şekeri
  • 1 paket kabartma tozu
  • aldığı kadar un
  • İç Malzemesi:
  • 3 elma
  • tarçın
  • 5 kaşık toz şeker
  • üzerine:pudra şekeri
Hazırlanışı:
  1. Tüm malzemeleri karıştırın
  2. yumuşak bir hamur hazırlayın
  3. hamuru 2 eşit parçaya bölün.
  4. 1.sini turta kalıbının dibine yayın
  5. 2.sini buzluğa koyun
  6. o arada iç malzemeyi hazırlamak için elmaları rendeleyin
  7. üzerine şekeri serpip suyumu çekene kadar kavurun
  8. ocaktan aldıktan sonra tarçını ekleyip karıştırın, soğutun
  9. suyunu hafif süzerek turtanın üzerine yayın.
  10. buzluktaki hamuru üzerine rendeleyin
  11. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin
  12. çıkarıp ılıyınca üzerine pudra şekeri serpin.
Devamı

10 Şubat 2012 Cuma

Mahlepli Kandil Simidi

Yeni evimize taşınalı yaklaşık 3 ay oldu ve geçtiğimiz haftalarda olan kandil bu evdeki ilk kandilimizdi. Nedendir bilmem, özellikle kandillerde içim tarifsiz bir huzurla dolar ve bu özel günlerde en sevdiğim şey artık kandilin simgesi haline gelen kandil simitlerinden yapıp, çevremdeki tüm komşularıma dağıtmaktır. Özellikle simitler fırındayken tüm evi dolduran mahlep kokusunu hiç bir şeye değişmem.

Bu simitleri de geçtiğimiz kandilde yapmama rağmen bir türlü fırsat bulup yazamadım. Bu zamana kadar pek çok kandil simidi tarifi denedim ama içlerinde en beğendiğim bu oldu. Tarifin kaynağı Oktay Usta'nın kandil günü yaptığı program. Bence kandil geçti diye üzülmeyin, siz de deneyin ve sadece bu güzel simitlerin tadını hayal edin. Şimdiden afiyet olsun....





Mahlepli Kandil Simidi

Malzemeler:
  • 3,5 su bardağı un
  • 120 gram tereyağı
  • 2 çorba kaşığı yoğurt
  • 2 yumurta
  • 1 çorba kaşığı mahlep
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • yarım çay bardağı sirke
  • yarım çay bardağı sıvı yağ
  • üzerine: yumurta sarısı, çörek otu
Hazırlanışı:
  1. unu karıştırma kabına koyup ortasını açın.
  2. tereyağ, yoğurt, yumurta, sirke ve sıvı yağı ortasına koyup karıştırın.
  3. mahlep, tuz ve kabartma tozunu unun üzerine dökün
  4. kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edene kadar yoğurun.
  5. ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, halka şekline getirin.
  6. üzerine yumurta sarısı ve çörek otu serpin.
  7. önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişirin.
*isterseniz üzerine susam, haşhaş ve çörek otunu bölüştürüp renk renk simitler elde edebilirsiniz...
Devamı

3 Şubat 2012 Cuma

Hamurişlerini Derin Dondurucuda Saklama Yöntemlerim

Hamur işleri: 

Biz aile olarak (özellikle eşim) hamur işini oldukça çok tüketiyoruz. Ben de şahsen yemek yapmaktan çok hamur işlerine meraklı bir ev hanımıyım. Durum böyle olunca sadece misafir geldiğinde değil, normal zamanlarda da hamur işlerini tüketiyoruz.Eşim gecenin bir vakti "çayın yanında bir kek olsa ne güzel olurdu" dediğinde hemen önünde yeni yapılmış gibi keki buluveriyor. sırf yüzündeki şaşkınlık için bile dondurucuda hamur işlerini saklamak benim için büyük bir zevk.

Bu zamana kadar hamur işlerimin çoğunu dondurucuma attım ve sonuç hep mükemmeldi. tabi bu mükemmellikte hangi hamur işini nasıl saklayacağınızı bilmek de önemli. Siteye yükleyeceğim tariflerin sonuna da derin dondurucuda saklanabilir olup olmadığını paylaşmaya çalışacağım.

Kekler: genelde misafir geldiğinde iki tepsi yaptığım yada canım sıkıldığında oturup yaptığım keklerimin hepsini pişirip, sıcaklığı genelde ikili paketler halinde sera streç'e sarıp dondurucuya kaldırıyorum. Yemeden 10-15 dakika önce çıkarıp, çözülmesini beklemek yeterli. yeni yapılmış kadar taze kekiniz hazır bile:)

Poğaçalar: poğaçaların mayalı olmayanlarının dondurucuda daha iyi sonuçlar verdiğini deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim. Poğaçalarımı da pişirmeyi tercih ediyorum. bunda en önemli etken dondurucudan çıkarıp pişirmeye kalkarsanız altlarının yanma ve içlerinin pişmeme ihtimali. böyle bir duruma ihtimal vermemek için poğaçalarımı da pişirip, sıcaklığı geçtikten sonra 5'er 10'ar paketler halinde buzdolabı poşetine koyup saklıyorum. çıkarınca 150-160 derece ısıtmak s10 dakikada sıcacık poğaçalar için yeterli.

Börekler: böreklerimin buzluk böreği dışında olanları( ki tarifini yayınlayacağım) genelde pişirip, kesip buzdolabı poşetinde muhafaza ediyorum. çıkarınca ısıtıp tüketiyoruz.

Kurabiyeler: Elmalı kurabiyeyi çok sevdiğimiz ve tükettiğimiz için dondurucumuzda elmalı kurabiye sürekli bulunur. Yakın zamanda tarifini vereceğim ve fotoğraflayacağım elmalı kurabiye dışında kesme kurabiye gibi özellikle dondurucuda saklanabilen kurabiyeleri bulundurabilirsiniz. Ben şahsen kurabiyeleri pişirmeden saklıyorum. çıkarınca çözülmesini beklemeden çok harlı olmayan bir fırın ısısında pişirebilirsiniz.

Pastalar: Pastaları da aynı kekeler gibi pişirip dondurucuda saklayabilirsiniz. Bu zamana kadar bir iki kere denedim ve memnun kaldım ama dondurucuya gidecek kadar pasta kimin evinde kalır ki? biz hemen tüketmeyi seçiyoruz.

* bunların dışında fazladan yaptığınız kurabiye ve poğaça hamurlarınızı, sarısını ayırıp kullandığınız yumurtaların aklarını da çöpe dökmek yerine dondurucuda saklayabilirsiniz.  ve tabi bir de dondurucumun demirbaşları sarılıp 10'arlı paketlenmiş sigara börekleri...

Benim dondurucumdaki hamur işlerim bunlar; peki ya sizinkiler???
Devamı

Bir Günde Turşu Olur mu?

Eşim Adana'lı ve malum turşuyu çok sevenler familyasına mensup, bense tam tersi. Lahana turşusu dışında yüzüne bile bakmam turşunun. Durum böyle olunca öyle turşu için günlerce beklenmez bizim evde. daha kolayı vardır; gidersiniz turşucuya alırsınız efendim. Bu zamana kadar böyleydi daha doğrusu. Bu tarif sayesinde ben de artık eşimin sevdiği turşuları yapabiliyorum hem de 1 günde! Nasıl mı? şöyle efendim:

Tarifin aslı pek çok yemek tarifinde yararlandığım Cahide Jibek'e ve onun güzel sitesine ait. Ben damak tadımıza göre sirke ve tuz miktarını biraz değiştirdim. İsteyen istediği ölçüde yapabilir.





Çabuk (Kaynatma) Turşu

  Malzemeler:

  • havuç
  • salatalık
  • sivri biber
  • lahana
  • üzüm sirkesi
  • su
  • tuz
  • şeker
  • sarımsak
Hazırlanışı:
  1. önce turşunun suyunu hazırlıyoruz. Bunun için 3 ölçü suya 1 ölçü üzüm sirkesi koyun.( biz daha yoğun sevdiğimiz için 2'ye 2 yaptık ölçüleri) buna 1 çay kaşığı şeker ve 1 tatlı kaşığı kaya tuzu(tuzlu seviyorsanız 2 yapın) ekleyin
  2. tüm malzemeleri tencereye alıp kaynatın.
  3. hangi malzemeleri kullanacaksanız sertlik derecesine göre küçük küçük doğrayıp sırayla kaynatın. benim listeme göre önce havuç, ardından biber, ardından salatalık ve en son lahana ekleniyor.(lahanayı en fazla 1-2 dakika bekletin. diğerlerini 3 dakika)
  4. sebzelerin rengi dönene kadar kaynatın. 
  5. ardından malzemeleri bir kevgir yardımıyla alp, geniş bir yerde süzdürün.
  6. sebzelerin kaynatıldığı sirkeli su soğuyunca bir kavanoza dökün.
  7. aralarına 2-3 diş sarmısağı bölüp koyduğunuz sebzeleri de üstüne koyun. su üzerini kapasın. yetmezse yeni su yapın.
  8. ağzını kapatıp buzdolabında bir gün bekletin.
ertesi gün turşunuz hazır. hem de günlerce bozulmadan buzdolabında bekletebilirsiniz.Ben bile çok sevdim bu turşuyu:))


Devamı

30 Ocak 2012 Pazartesi

Havuçlu Cevizli Kek

Tarifin kaynağı yine küçük sararmış bir tarif defteri. Benim yıllar önce yazdığım ama yıllardır yapmaktan sıkılmadığım ve her yaptığımda övgüler aldığım bir tarif. İç malzemelerini çeşitlendirerek
 ( havuç+elma gibi) kullanabileceğiniz gibi, içerisinde kullanılan havucu katı meyve sıkacağında sıkılan havucun posası olarak da kullanabilir, böylece o değerli posayı da çöpe dökmemiş olursunuz.



Havuçlu Cevizli Kek
Malzemeler:


  • 2 su bardağı havuç rendesi ( posası da olabilir)
  • 1 su bardağı şeker
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağından iki parmak eksik sıvı yağ
  • 1 su bardağı dövülmüş ceviz
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 su bardağı un
Hazırlanışı:
  1. Yumurta ve şekeri köpürene kadar çırpın.( bu keklerinizin daha iyi kabarmasını sağlar)
  2. Üzerine havuç rendesi ve yağı koyup, spatula yardımıyla karıştırın.
  3. Üzerine ceviz ve tarçını ekleyin.
  4. Unu ve kabartma tozunu eleyip malzemelere ekleyin ve hafifçe karıştırın.
  5. Önceden yağladığınız kek kalıbına malzemeleri dökün.
  6. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırına kekinizi koyup, ısıyı 160 dereceye getirin.20-20 dakika kadar pişirin.
Fırından çıkardığınız kekinizi sıcacık bir çayın yanında afiyetle yiyin. 
*Bu keki de derin dondurucu da aylarca saklayabilir, çıkarınca hiç bir işlem yapmadan 10 dakika sonra yiyebilirsiniz.
Devamı

23 Ocak 2012 Pazartesi

Nasıl Geçti Habersiz....


 O GÜZELİM 5 AY...


şarkıda da deniyor ya, nasıl geçti habersiz, o güzelim yıllarım...bunu sana uyarlıyorum imdi kızım; nasıl geçti bu 5 ay hala anlamış değilim...bugün itibariyle 6. aya girmiş durumdayız.

evet evet her ne kadar bana öyle şaşkın baksan da 6 aylık oldun. 6 aydır bizim tuhaf ama bir o kadar da güzel dünyamızda, tüm şirinliğin ve şaşkınlığınla VARsın. derlerdi de inanmazdım; doğduğun gün daha dün gibi. ama o arada geçen beş ay o kadar flu ki; her gün fotoğraflarını çekmesem inanamazdım bu 5 ayın nasıl geçtiğini...tam da bu yüzden her hafta fotoğraflamaya devam ediyorum büyümeni. sanki çekmesem fotoğraflarını, bir şeyler kaçıracakmışım gibime geliyor...sence de öyle değilmi??


Peki,ne oldu bu 5 ayda?neler olmadı ki? şimdi yanımda mışıl mışıl uyuyan bir mucizeye dönüştün. sadece uyuyan değil ama, uyanır uyanmaz bana gülümseyen( bunda her uyandığında yanında olmamın etkisi büyük) gün içinde neşeli çığlıklar atan, hatta kikirdeyen, yediğimiz yemeklerden gözünü ayıramayan( ama hala benim süte talim eden, kararlıyım, dönmem) bazen tuhaf sesler çıkaran( o kadar tuhaf ki sadece tuhaf diyebiliyorum) yüzümüzü gözümüzü yolan, babanla konuşurken dikkatle bizi dinleyen, sana şarkılar söylerken beni hayran hayran dinleyen, kızılamayacak kadar güzel ve gözlerinden akıl fışkıran bir mucizeye dönüştün...


"ne çabuk büyüdü değil mi?" 
akşamları babanla en az bir kez bu cümleyi kuruyoruz.Bundan sonra gelecek günler hakkında pek bir bilgim yok. ama tek bildiğim her gün geçtiğinde aynı cümleyi kuracak oluşumuz. büyümene bir türlü inanamayacağız herhalde; ta ki bir gün sen bize bunu söyleyinceye kadar. acaba bir gün anne ben artık büyüdüm diyecek misin? biz o günleri görebilecek miyiz? insan evladı olunca daha çok korkuyor ölümden...Bu kadar açık ve net...5. ayın bittiği bu gün çok karışık duygular içerisindeyim anlayacağın...sana baktıkça daha çok karışıyor duygularım...

bundan sonra daha değişik günler bekliyor bizi. misal bir ay sonra katı gıdalarla tanışacaksın.( ki bu süreci ayrıntılı yazma taraftarıyım) yani yemek yiyeceksin:) şimdiden kaşığını tabağını hazırlama gayreti içindeyim. her ne kadar etrafımdaki pek çok anne 4. ayda bu süreci başlattıysa da ben "ilk 6 ay SADECE anne sütü" sloganından şaşmayanlardanım. seni beslerken her zaman içgüdülerime göre hareket ettim, edeceğim. bu konuda da etrafımdaki sözleri dinledim ama hep kendi içime sineni yaptım. seni beslerken de böyle olacak. inanmazsın ama bu katı gıda konusunda o kadar çok tartışma var ki kızım anlatsam aylar geçer. ama biz bu tartışmalara çok girmeyeceğiz seninle. peki ne yapacağız? abartmadan, sıkılmadan, sıkmadan, içimize sinen her şeyi yiyeceğiz.( slingoMOM'a selam olsun)

ne diyordum; ne çok ne çabuk büyüdün kızım, prensesim...seninle katı gıda her şeyi konuşabildiğime göre epey büyüdün anlaşılan:)))
Devamı

15 Ocak 2012 Pazar

Şehriye Çorbası

Şehriye çorbasının bizim evdeki yeri ayrıdır. Özellikle kışın sofralarımızın baş tacı şehriye çorbasının diğer adı da bombalı çorbadır bizim evde. Eşim küçükken çorbanın içindeki şehriyeleri bombalara benzettiğinden bu adı vermiş:) Biz de bu geleneği devam ettiriyoruz. İşte bizim evin vazgeçilmezi şehriye çorbasının tarifi:





Şehriye Çorbası

Malzemeler:

  • 1 çay bardağı şehriye
  • 2 yemek kaşığı margarin
  • 2 domates
  • 1 tatlı kaşığı salça
    5 bardak kaynamış su
  • Nane

Yapılışı:

  1. Öncelikle domateslerin kabuğunu soyun ve rondodan geçirin.
  2. Margarini eritin ve domates püresini ekleyin.
  3. Ardından salçasını ekleyin ve özdeşleşene kadar bekleyin.
    Kaynamış suyu üzerine ekleyin.
  4. Su kaynayınca şehriyeleri ekleyin ve kısık ateşte pişirin.
  5. Şehriyeler şişmeye başlayınca altını kapatın.
  6. Üzerine nanesini atın ve dinlendirin.
Devamı
Tema resimleri Ollustrator tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

© 2011 Zeynep Ceylan, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena | Türkçeleştiren: Furkan Özden