13 Mart 2012 Salı

Kolay Şekerpare

Bu aralar ne kadar yemek yapsam da buraya  yüklemeye pek fırsat olmuyor. bunda en büyük etken minik kızımın bu aralar odadan bile çıkmama izin vermemesi. ben de tüm tarifleri yapıp fotoğraflayıp haftalık yükleyeceğim bir süre. evet tarif bombardımanı başlıyor.
ilk tarifimiz yine bir tatlı tarifi. eşi tatlısız yaşayamayan biri olarak buna şaşmamak lazım. hatta çoğu ev hanımı bugün ne yemek yapsam diye düşünürken ben ne tatlı yapsam acaba diyorum. o kadar yani. bu tatlı da benim gibi zamanı kısıtlı olan hanımlar için birebir. en büyük kolaylığı şerbetinin kaynatılmayışı. kıvamı tutturmak gibi bir problemi de yok. hem de evdeki malzemelerle kolayca hazırlayabileceğiniz türden. tarif sevgili Cahide Jibek'in güzel sitesinden....tatlıseverler için geliyor:




Kolay Şekerpare
Malzemeler
  • 2 adet yumurta /bir yumurtanın sarısı üzerine 
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 silme çay kaşığı tuz
  • 3 su bardağı un 
Şerbeti İçin
  • 3 su bardağı su
  • 3 su bardağı şeker


Yapılışı:
  • Un haricindeki malzemeleri karıştırın
  • Unu yavaş yavaş ekleyerek yumuşacık bir hamur elde edin.
  • Ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yağlanmamış tepsiye dizin
  • Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırına sürün
  • Kızarmaya başladıktan sonra ısıyı 175 dereceye indirin.
  • Tatlılar nar gibi kızarana kadar pişirin. (az kızarırsa içi hamur kalabilir. zaten iyi kızarmış tatlı daha lezzetli oluyor.)
  • Şerbeti tatlı fırındayken hazırlayın: şeker ve suyu bir kaba alıp şeker eriyene kadar karıştırın.
  • Fırından çıkan tatlıları iki seferde şerbete atıp bir dakika kadar bekletin ve tepsiye dizin.
  • Kalan şerbeti tatlıların üzerine dökün.
  • 1 saat kadar bekleyen tatlılar servise hazır.
Devamı

10 Mart 2012 Cumartesi

Ek Gıda Güncesi

Bu yazı dizimde ek gıdaya geçişte zorlanan ve yardım arayan anneler için ekgıdada ilk 3 haftamızı özetlemeye çalışacağım....


1. Hafta

Başlıktan ve fotoğraftan da anlaşılacağı üzere, EK Gıdalara bu hafta itibariyle başlamış bulunmaktayız, ilgililere duyurulur...

Bu hafta tam olarak 6 ayı bitirdik ve misler gibi anne sütünün yanına püreleri, meyveleri ekledik bile. Bu haftanın Zeynep'ten önce bendeki ilk etkisi ileri derecede melankoli oldu:(((İlk günümüzde evin içinde "allahım ne çabuk büyüdü bu çocuk" deyip dolaşır buldum kendimi. O her kaşığı ağzına götürdüğünde ben hayranlıkla onu izleyip durdum. bunun yanında kızımın şimdilik yiyeceklerle arasının gayet iyi olduğunu da görmüş bulunmaktayım. Hatta o kadar iyi ki benim ona yedirmeme fırsat kalmadan şimdiden kaşığı ağzına götürüp yemeye bile çalışıyor.

Bir ZAMANE ANNE olarak Ek gıdalara geçmeden önce kendimi teorik olarak konuya hazırladım.Konu ile ilgili siteleri araştırdım( özelikle Devletşah ve Blogcu anne çok yardımcı oldu). Ama bana bu konuda en çok kaynaklık eden ilerleyen yazılarda tanıtmayı planladığım Carlos Gonzales''in "Çocuğum Yemek Yemiyor" kitabı oldu. Belki bazılarınız hayırdır daha yeni başlamışken neden bu kitabı okudun diyebilirler ama kitap isminin aksine sadece yemek yemeyen çocuklarla ilgili değil. aksine çocuğunuzun yemek yemeyen bir çocuk olmaması ile ilgili. Bunun oluşması için ipuçları veriyor. yani kitap çocuk ve yemek konusu ile ilgili desek yanılmış olmayız...

Bu kitabın bendeki en önemli etkisi çocukları yemeye zorlamamak prensibi ile ilgili oldu. Daha ilk haftamız olmasına rağmen bu hafta boyunca aşağıda listede göreceğiniz hiç bir yiyeceği zorla yedirmedim kızıma. Bazılarını (tabi ki sebzeleri) yerken dudak bükmedi değil. ben ne yaptım peki? ağzına tıkıştırmak yerine bir sonraki sefer aynı sebzeyi değişik şekilde hazırlayıp sundum. Yine mi yemedi bıkmadan bir hafta sonra bir daha denemek üzere rafa kaldırdım. Çünkü bir bebeğin yeni bir tada alışması ancak 5-6 kez denedikten sonra gerçekleşiyor.

Gonzales de kitabın da tamıtamına bunu anlatıyor. çocuklarınızın yemekle arasının iyi olmasını istiyorsanız; onlara yiyecekleri yedirmeye çalışmak yerine sunun...yani bırakın kendisi alıp yemeye çalışsın. Bu 6 aylık bebekler için zor olmuyor. çünkü zaten her elllerine geçirdiklerini ağızlarına atmaya çalışıyorlar. eğer buna izin verirseniz ilerde doktor doktor gezip çocuğum iştahsız diye dert yanmazsınız; çünkü iştahsız çocuk yoktur d,yor Gonzales; iştah bizim onların yemesini beklediğimiz miktarla yedikleri arasındaki orantıdır. zorlamazsanız iştah sorunu da olmaz. Kitabı ilerki yazılarda daha ayrıntılı inceleyeceğime söz verip bu haftaki menümüzü ikinci yazımda vereceğim....



Bir önceki yazımda yazdıklarıma ek olarak ek gıdada dikkat ettiklerimizi şöyle özetleyebilirim.Bunun yanında yorumlar kısmında sizler de ne tür gıdalarla başladığınızı belirtirseniz sevinirim. bekliyorum....


  • 6. ayımızı tamamen doldurduğumuz için pürelerle başlamakta bir sakınca görmedim. 
  • sebzelere burun kıvırma  ihtimalini ortadan kaldırmak için hemen sebzeleri vermeye başladım. bazen tadını güzelleştirmek için içine meyve püreleri serpiştirdim.
  • ek gıdalarımızın tümünü emzirdikten yarım saat sonra verdim. çünkü önemli olan bu gıdalarla doyması değil, tatlarına alışmasıdır.
  • menüdeki yoğurdu günlük süt alarak kendim mayaladım.
  • Yoğurdun ekşi tadını zeynep beğenmeyince içine biraz muz rendeledim. 


menüde saat ve öğün belirtmedim. ama genellikle öğlen ve öğleden sonra yiyecekleri denedik. İlk olarak 1 veya yarım kaşıkla başlayı ikinci hafta bunu 2 kaşığa çıkaracağız.beslenme düzenimiz ise şu şekildeydi:

sabah: anne sütü
öğlene doğru: anne sütü
öğlen:ek gıda
öğleden sonra: anne sütü
akşama doğru: ek gıda
akşam: anne sütü
geceye doğru: ek gıda
gece:anne sütü
gece uyanınca: anne sütü

EK GIDA GÜNCESİ 1. HAFTA
1. GÜN: Elma suyu, elma püresi, pirinç unu
2. GÜN: Muz püresi, Elma püresi, Havuç Püresi
3. GÜN: armut püresi, havuç püresi, pirin unu
4. GÜN: Kereviz+Patates püresi, Pirinç unu+muzpüresi
5. GÜN: Elma püresi, Muz püresi, Pirinç unu+muz
6: GÜN: Meyveli(Muz,elma) yoğurt, elmalı Muhallebi
7. GÜN: sebze (kereviz, patates, havuç, kabak) püresi, muzlu yoğurt

  • her şeyden önemlisi kitaplardaki gibi çok sıkı bir düzenleme yerine aklıma gelen gıdaları vermeye çalıştım. çünkü önemli olan bizim yediğimiz gibi beslenmesi.
  • bu yüzden de hazır kahvaltılıklar ve püreleri seyahatler ve misafirlikler dışında kullanmayı düşünmüyorum. 
bakalım 2. haftada neler olacak??merakla bekliyorum....

Bundan sonra bana bu zamana kadar çocuk konusunda en çok kafanı karıştıran ne diye sorsalar, cevabım belli artık: ek gıda konusu....


yaklaşık 4. ayda bu konuyu araştırmaya başladım ve o zamandan itibaren karmaşıklık da başladı aslında. 4. ayda olmamıza ve sağlık bakanlığı bile ilk 6 ay SADECE anne sütü demesine rağmen etrafımdaki hemen hemen tüm anneler 4. ayda ek gıdaya başlamamı öğütlüyorlardı. hatta şaşıran bir tavırla, "sen daha başlamadın mı valla benim kızım/oğlum kahvaltı bile ediyor" demeyi marifet sayıyorlardı. bense çocuğumu yetiştirmek konusunda her zaman yaptığım gibi güvenilir kaynaklara ve içimdeki sese inanmayı sürdürüyor ve hepsine kibarca "hayır diyordum, daha başlamadık..."

4-6 ay arasını bunun gibi annelere cevap vererek ve kızımın ağzına teklifsizce sokuşturulan ekmek parçalarını savuşturarak geçirdikten sonra 6. aya geldik....

bu arada bu süreçte elimden bırakmadığım tek bir kitap vardı; Carlos Gonzales'in çocuk beslenmesi konusunda ders kitabı olarak özellikle ülkemizde okutulması gereken "Çocuğum yemek yemiyor" kitabı....ders kitabı benzetmesi bir yana sağlık ocaklarında görev yapan ve nüfusun büyük çoğunluğunun bebeklerini emanet ettikleri hemşirelerin eğitiminde bence bu kitap kullanılmalı...neden mi?

efendim bugün 6.ay aşılarımızı olmak üzere sağlık ocağının yolunu tuttuk.(bebeğinde bir sorun olmadığı müddetçe özel hastanelere para savurmayı düşünmeyen bir anneyim de ondan) nasılsınız faslı bittikten sonra konumuz belliydi:EK GIDA....

hemşiremiz başladı: önce klasik öğütler;cam rende kullanın, püre verin falan...
sonra can alıcı konuya geldik: tüm gıdaları bebeğiniz açken verin. hemen sordum;
-hemşire hanım bu dönemde onu sadece yemeklere alıştırmaya çalışmıyor muyuz?yani önemli olan anne sütü alması değil mi?
-tabi ki alıştırıyoruz diye cevap verdi ve ekledi ama...
"açken yiyecekleri vermezsek anne sütü aldıktan sonra yemez"
yaklaşık bir haftadır kendince ek gıdaya başlamış ve bunu hemşireden gizleyen bir anne olarak içimden gülümsedim: siz öyle sanın....

bir haftadır zeynebe yaklaşık 5 sebze ve 3 meyve denettim. hatta bugün kahvaltıya bile başladık. peki bunları açken mi denettim?TABİ Kİ HAYIR.tüm yiyecekleri emzirdikten yarım saat sonra verdim ve öyle iştahla yedi ki anlatamam. ben de bir kitabın hayatımda yine bana yol göstermesinden memnuniyet duydum.
ek gıdalara yeni başlayacak olan ve benim gibi çaresizce bir sürü bilginin ortasında boğulan anneler; size basit bir kaç önerim olacak:

1.tüm ek gıdaları bebeğiniz anne sütü aldıktan sonra verin(tabi eğer emziriyorsanız)ancak o zaman bebeğinizin yeterli süt alıp almadığını bilebilirsiniz.
2. raf ömrü olan ve kolaylık sağlayan hazır karışımlardan( kahvaltılıklar, püreler, çorbalar) tüm reklam kokan cümlelere kanmayarak uzak durun.
3. evde ne pişiriyorsanız ikinci haftadan itibaren çocuğunuza da yavaş yavaş tattırın( bu haftaki menüyü yakında yayınlayacağım)
4. eğer vereceğiniz gıdalardan sevmedikleri olursa, ki bu gayet normal, SAKIN ZORLAMAYIN...

Çünkü eğer zorlarsanız içinden çıkılmaz bir savaşta ilk adımı atmış olur ve sonra doktor doktor bebeğinizi gezdirerek, onun iştahsız olduğuna herkesi inandırmaya çalışırsınız. çünkü büyük usta Gonzales'in de dediği gibi:

"İŞTAHSIZ ÇOCUK YOKTUR. İŞTAH BİZİM ÇOCUKLARIMIZDAN YEMESİNİ BEKLEDİĞİMİZ MİKTARLA ONLARIN YEDİKLERİ ARASINDAKİ ORANTIDIR..."

Umarım bu yazıyla benim gibi bir anneye bile faydalı olabilmişimdir.....


                                             EK GIDADA 2.HAFTA



TARİH SABAH ÖĞLEDEN ÖNCE ÖĞLEN
19.02.2012 ------ MUZ+YOĞURT ------
20.02.2012 BEBE BİS,PEYNİR,D.SÜTÜ ELMA,YOĞURT …..
21.02.2012 PEKMEZ,PEYNİR,D.SÜT,İRMİK HAVUÇ,KEREVİZ,İRMİK,PEKMEZ,YOĞURT …….
22.02.2012 PEKMEZ, BİSK, D.SÜTÜ ….. KABAK,DEVAMSÜTÜ
23.02.2012 PEKMEZ, PEYNİR,ZEYTİN,D.SÜTÜ …… MAHLUTA,TAVUK ETİ
24.02.2012 PEKMEZ,PEYNİR,BEBE BİS(1) -KÜÇÜK PARÇALAR ….. KABAK,BULGUR,PATATES,HAVUÇ,D.SÜTÜ
25.02.2012 PEKMEZ, PEYNİR,ZEYTİN,D.SÜTÜ HAVUÇ,PATATES,YOĞURT ARMUT,ELMA
26.02.2012 PEKMEZ, PEYNİ,D.SÜTÜ,BİSK(2) KARNI,BROK,MER,YOĞURT ……





ÖĞLEDEN SONRA AKŞAM YATMADAN ÖNCE
PATATES,HAVUÇ,YOĞURT MUZLU SÜTLÜ PİRİNÇLİ
…. ELMA,SÜTLÜ PİRİNÇLİ
….. ….. MUZLU SÜTLÜ PİRİNÇLİ
……. TAVUK(1ÇK) MUZLU SÜTLÜ PİRİNÇLİ
ELMA PÜRESİ ÇORBA MEYVELİ MUHALLEBİ
MEYVE PÜRESİ ÇORBA MUZLU MUHALLEBİ
….. KARNI,BROKOLİ,MERCİMEK,YOĞURT MEYVELİ MUHALLEBİ
MEYVELİ YOĞURT …. MEYVELİ MUHALLEBİ



*NOKTALI YERLERDE BİR ŞEY YEDİRMEDİM
*EXCEL TABLOSU BURAYA ANCAK BÖYLE TAŞINDI:)

Bu hafta o kadar yoğun geçti ki menüyü bile 2 gün gecikmeli olarak yazmak zorunda kaldım.tablodan da anlayacağınız üzere bu hafta bir çok değişiklik oldu hayatımızda. bunlardan ilki zeynep hanımın artık bizler gibi öğünler şeklinde yemeye başlaması oldu. hem de öyle 2 3 öğün değil tam 5 öğün. her gün 5 öğünü tutturamasak da (endişelenmiyorum çünkü hala emziriyorum) herşeyden yemeye çalıştık bu hafta.

emzirme düzenimiz ise ek gıda öncesiyle aynı. tek fark emzirdikten yarım saat sonra yiyecekleri vermem. bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi bu yol en sağlıklı olanı. siz siz olun bebeğiniz açken ek gıdaları deneyin diyen kimseye inanmayın, doktor bile olsa. bu dönemde önemli olan tek şey ne kadar anne sütü aldığı,bunu da ancak önce emzirerek anlayabilirsiniz.

gelelim asıl meselemize bu hafta menüden de görüleceği üzere pek çok yeni deneyimimiz oldu;bunların bazısı sevildi bazıı suratıma tükürüldü. ama her halukarda zorlama yapılmadı. özellikle brokoli, karnıbahar gibi sebzeler pek beğenilmedi,içine devam sütü konulsa da sonuç değişmedi. yine lider meyvelerimiz. bu arada zeynebin en çok sevdiği şey muzlu muhallebi...sabah akşam versen yiyecek. babasına çekmiş:))))

sabah kahvaltılarımız genelde aynı kaldı. öğlenleri sebze ve yoğurt ikilisini deniyorum.
bu hafta bizim içtiğimiz mahluta (mercimek)çorbasından da içti kuzum(tabi yağsız ve tuzsuz)
yemeklerinin içine bir çay kaşığı kadar zeytinyağı damlatmaya başladım
her çorbanın içine bir hububat eklemeye çalışıyorum.
biz çorba içtiğimiz günlerde zeynep de içiyor.onun dışında ayrıca çorba yapmıyorum.
en güzeli de bu kadar şey denememize rağmen hiç kabız ya da ishal gibi bir durumla karşılaşmadık,umarım karşılaşmayız....

haftaya yeni tat

Bu hafta ayrıntılı bir listeden ziyade, listeye yeni eklediklerimizi vermek istiyorum. önümüzdeki hafta biz ne yersek yiyecek kıvama gelecek zeynep. şimdiden yemekte sürekli gözü yediklerimizde:))

listeyi vermeden önce dikkatimi çeken bir noktayı paylaşmak istiyorum. çocuklarınız/bebekleriniz yemek yemiyorsa zorlamayın dedim ya, bunun yanında siz yemek yediğiniz zamanlarda onu doyurun diye ekliyorum. bu hem onun sosyalleşmesini sağlar hem de yeni tatlara kolayca alışabilmesini. bizim evde kallavi kahvaltılar pazar günleri yapııldığından zeynep en çok o gün yemek yiyor diyebilirim. hem de güle oynaya...

gelelim bu hafta yediklerimize...
*bu hafta menümüze yumurta sarısını ekledik. kahvaltı öğününde veriyorum ve kızım çok sevdiğinden bir tane yumurta sarısını bitiriyor.
*kahvaltıyı karıştırarak değil, tek tek veriyorum. bir tabağa yumurta sarısını, tuzu alınmış beyaz peyniri,pekmezi ve bebek ekmeğini küçük parçalar halinde koyuyorum.yanında da meyve suyu ohhh miss...
*öğle öğünümüzün vazgeçilmezi yoğurtlu pekmezli sebze. bunun için önceden haşladığım kış sebzelerini çatalla eziyorum ve yoğurda ekleyip oekmezle karıştırıyorum. hem besleyici hem de çok seviyor.
*öüğünler konusunda biraz değişik davranıyorum. 5 öğün yemek vermem gerektiği söylense de genelde 3 öğün veriyorum. çünkü bu süreçte mümkün olduğunca çok emzirmek istiyorum.bebeğinizin kilosu normalse ve her şey yolundaysa siz de böyle yapın, pişman olmazsınız.
*akşamları ise genelde evde pişen çorbadan(mercimek,tarhana,yoğurt)yiyor.
*ek olarak bu hafta bir akşam 1 köfte, bir akşam 2 balık ve bir akşam tavuk yedik:)
*gecelerin vazgeçilmezi ise meyve püresi ile hazırladığım sütlü pirinçli muhallebi.hem tok tutuyor hem de çok seviliyor.

listemiz bu kadar. bunların yanında ne yiyorsak az az ona da tatttırmaya başladık. bu aralar en sevdiği şey ise çay bardağından su içmek. umarım hep böyle devam eder.....


Devamı

Limonlu İrmik Tatlısı

Şahsen irmiğin içine girdiği her şeyi çok severim. Helva ve tatlılar bunun başında geliyor tabi. Özellikle irmik tatlılarını çok seviyor ve deniyorum. Bu tatlının tarifine de Sofra Dergisinin geçtiğimiz ramazan ayı sayısında verdiği özel ekte rastladım. Sofra'nın tüm tariflerine güvendiğimden (ki güvendiğim tek dergidir) hemen denedim ve sonuç: Mükemmeldi...Süt oranının azlığı tatlıya hafiflik ve apayrı bir tat veriyor. Deneyin göreceksiniz...




Limonlu İrmik Tatlısı

  Malzemeler:


  • 1 su bardağı irmik
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 4 su bardağı su
  • 1 su bardağı süt
  • 2 paket vanilya
  • 1 adet limonun rendelenmiş kabuğu
Hazırlanışı:
  1. Su, süt, şeker, vanilya ve rendelenmiş limon kabuğunu orta ateşte kaynayana kadar karıştırın.
  2. Azar azar irmiği ilave ederek karıştırın.
  3. Muhallebi kıvamı alana kadar karıştırarak pişirmeye devam edin.koyulaştığında servis yapacağınız kabın içini su ile iyice ıslatın.
  4. Tatlıyı dökün ve soğumaya bırakın.
  5. Soğuduktan sonra kalıptan çıkarıp, tarçın serpip, ceviz ile servis edin.


Devamı

5 Mart 2012 Pazartesi

Gökkuşağı Tatlısı

Gökkuşağı Tatlısı yine içinde irmik olan tatlılardan biri. revani gibi bir keki olan tatlının yapımı çok kolay olmasına rağmen sunumuyla çok zahmetli gibi görünen bir tatlı. ben tarifin sade halini fotoğrafladım. akşam saatinde dondurmalı halini fotoğraflayamadım. sunumunda yanında kremşanti,kaymak yada dondurma kullanabilir ve konuklarınızı bu muhteşem tatlıyla şaşırtabilirsiniz....






Gökkuşağı Tatlısı

Malzemeler:

  • 3 yumurta
  • 1 çay bardağı şeker
  • 3 çay bardağı yoğurt
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 3 çay bardağı irmik
  • 3 çay bardağı un
  • 2 paket kabartma tozu
şerbeti için:
  • 3,5 su bardağı su
  • 3,5 su bardağı şeker
  • bir dilim limon
Hazırlanışı:
  1. Tatlının keki için gerekli olan tüm malzemeleri karıştırın.
  2. yağlı kağıt serili fırın tepsisinde 200 derecede pişirin.
  3. pişerken şerbeti hazırlayın.
  4. kekin üzeri iyice kızarınca çıkarın.
  5. yağlı kağıt ile birlikte keki tezgah üzerine alın.
  6. soğuk şerbeti sıcak kekin üzerinde 2 defa gezdirin.
  7. kek şerbeti çekince çay bardağı ile kekten daireler kesin.
  8. kalan keki iki yemek kaşığı kakao ile karıştırın.
  9. sunumda önce sade keki,üzerine kakaolu keki top yaparak koyun
  10. yanında kremşanti,dondurma veya kaymak ile servis edin...
Devamı

2 Mart 2012 Cuma

Ispanaklı Gül Böreği

Bu hafta hep sevdiğim şeyleri yaptım diyebilirim. Bunlardan birinci sırada geleni de gül böreğiydi,hem de ıspanaklı...Ispanaklı böreği oldum olası çok severim. Ama tepsi böreklerinde genelde kabarma sorunu yaşadığımdan gül böreği yapmayı tercih ettim. Hem şekil olarak daha şık duruyor, hem de börek kabardı mı kabarmadı mı sorunu yaşamıyorsunuz. Tarifi Portakal Ağacı'ndan aldım. Ve tabi hemen yapmaya koyuldum.Yufkam çok olunca böreklerin kalanını da peynirli yaptım. İşte ıspanak sevmeyenlerin bile tatmadan duramayacağı gül böreğinin tarifi....





Ispanaklı Gül Böreği

  Malzemeler:
sütlü harç için:

  • 2 yumurta
  • 1 bardak süt
  • yarım bardak su
  • 1 çay bardağından biraz az sıvıyağ
İç harç için:
  • 1 soğan
  • 250 gram kıyma
  • yarım kilo ıspanak
  • tuz,karabiber,pulbiber,
  • üzerine haşhaş
Hazırlanışı:
  1. Sütlü harç için malzemeleri karıştırın.
  2. İç harç için soğanı kıyma ile birlikte kavurun
  3. Ispanağı haşlayıp suyunu süzün ve harca ekleyin
  4. Üzerine pulbiber,karabiber ve tuzunu ekleyin.
  5. 4 yufkayı üstüste koyup altıya bölün.
  6.  En üstteki yufkanın üzerine sütlü harçtan sürüp her bir üçgenin geniş kısmına bir kaşıktan biraz fazla ıspanaklı harçtan koyun.
  7.  Üçgenleri sarıp, gül şekli verin ve yağlanmış tepsiye dizin. 
  8. Aynı işlemleri kalan 3 yufka için de yapıp böreklerin üzerine yumurta sarısı sürün ve haşhaş serpin. 
*200C'de pişirin. [fırından çıkar çıkmaz üzerlerini diğer bir fırın tepsisiyle kapatırsanız börekleriniz kurumamış olur...]
Devamı
Tema resimleri Ollustrator tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.

© 2011 Zeynep Ceylan, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena | Türkçeleştiren: Furkan Özden